Monday, July 9, 2012

Türlü Kıvamında...Her Telden...

"Sevemem sevemem sevemeeeeeemm, başkasına hiç göz süzemeeeeemmmm....yalvarırım uzak durma başkasını sevemeeeeeemm...."




Oda arkadaşımla kavuştuğumuzun işaretleri bunlar dememe gerek var mı bilmiyorum...Eskiler, 90'lar, şarkılar, delilikler....Nasıl özlemişim ben seni yaaaaa:)... Odamız da bizi özlemiş bence, öyle boşluktaymış ki buralar. Biz geldik yemin ediyorum oda kapısının kolu bile kıvırtıp oynamaya başlayacak. Tamam abartmış olabilirim biraz ama özlemişim ya! Odamı da oda arkadaşımı da, konuşmalarımızı da...Dile kolay tam 3 hafta...Biz tanıştığımızdan beri ilk defa bu kadar uzun süre görüşmüyoruz...Birbirimizin yokluğunda olan bitenler, ilk akılda kalanlar şeklinde anlatıldı ama dile kolay 3 hafta bu, birimiz sussa diğerimiz başlıyor: "aaa bak benim de ayakkabım sıktı düğünde, onu anlatayım..."..."sen benim elbiseme ne oldu biliyor musunn??..."...Ve hemen Ankara planları..."Nerde kalacaz? Neler yapacaz? Lütfen en manyak şeyleri yapalım...Hatta mümkünse bu deliler nerden gelmiş desinler.."..Hatta yeni kararlar aldık, haritadan gözümüz kapalı bir yer seçip, oraya gidecez ve orda herhangi bir sokakta gözlerimiz kapalı kendi etrafımızda döndükten sonra gözlerimizi açıp o yöne doğru ilerleyeceğiz!... Ve evet canım, bence de gayet mantıklı bişey! :)

***




Çok yoğun bir hafta var önümde...Beklemekle geçecek yoğun ve yorucu bir hafta..Hatta çoğaltalım; haftalar var diyelim..Ne olacağımız hiç belli değil çünkü..Ya şu son bir yılıma bakıyorum da..Geçen yıl bu zamanlara filan..Nasıl büyük bir değişim geçirmişim.Yok bunun adı değişim olursa geçen zamana hakaret olur; bence en iyi kavram evrim...Evet, tam bir evrim geçirdim...Hem dışım hem içim...




***




Yollar bize memleket derken bir zamanlar bir arkadaşım "kafan nerde yavrum" demiştim. Şimdilerde kafa değil beden ruh da birlikte kayıplarda bende. 




***




"Bu son olsun" çalıyor ...Harika bir şarkıdır kendisi. Cem Karaca'dan. "Ne yalızlık ne de yalan, üzmesin seni...Doğarken ağladı insan, bu son olsun bu son...".... Ama öyle yavan değil, melodileriyle birlikte dinleyin, Cem Amca'dan dinleyin. Bi de Göksel var. "Uzaktan" diyor... Yeminlen bizi anlatıyor.. Ben ve kadim dostumu..Salaklığımızı, yaptığımız geri zekalılıkları ve karşımızdaki öküzlerin yapmadıklarını...




".................

Seni seyretmem gezmem lazımdı, 

Bu yolun sonunu bulmam lazımdı

Seni tanımam bilmem lazımdı

Bu hikayeye bir son lazımdı




Öyle uzaktan, uzaktan

Hiç konuşmadan, nasıl da bağladın beni?

Hani bi geldin bi kayboldun, 

Esrarlı mağrurdun, aklıma sardım seni..."




Amaaann....Öyle işte...




***

Mustafa Ceceli'ye olan hayranlığımı daha öncelerde de anlattığımı sanıyorum. anlatmışımdır yani. Daha doğrusu kişiliğine, kendine.. Yanlış bilmiyorsam 17 yaşından beri aşık olduğu insanla evli şu anda ve bir çocukları var. Kişiliği takdire şayan insanlar beni hep cezbeder. Yani müzik alt yapısı çok iyi kendi çapında, benimle pek alakası olmasa da kendine çekiyor işte beni.. Mesela son şarkısı harika;




".........

Ardına kadar açık gönülden sevene bu gönül,

Bize bir adım gelene, biz koşarız bir ömür........."




***

Tatil planımız gerçek olsun, konser harika ötesi olsun, Zürih planımız gerçek dışı olmasın...amman olsun işte bişeyler...



No comments:

Post a Comment